Office Address

Intrinsicly evisculate emerging cutting edge scenarios redefine future-proof e-markets demand line

Gallery Posts

Working Hours

o belde 558

Türkoloji Dergisi » Makale » BİN HÜZÜNLÜ HAZ AHMET HÂŞİMİN O BELDESİ: ÜTOPYA MI, POETİKA MI?

O Belde şiiri Ahmet Haşim ile tabiatı anlayan zarif ruhlu bir kadının ufku izlemesiyle başlar. Akşamın renkleri ve hüzün kadının gözlerine yansımıştır. Bu hal, kadını Haşim’in gözlerinde daha da güzelleştirmiştir. Haşim ile kadın karamsarlığa liman olan bir denizi izlerken, kederi, hüznü anlamayan nesle aşina olmadıklarınıbelirtir. Belki de şairin sanatının ve sanat anlayışının diğer edebiyatçılar tarafından anlaşılmayıp tenkit edildiğini ifade etmiş olabilir. Bu insanların kadında, şairde, akşamlarda tatlı kaygıyı, durgun denizlerde içlenmeyi anlamadıklarını söyler.

Bu durum onu, şaire daha da güzel gösteriyor. Şaire göre, bir şiirin açık ve net ifadelerle doldurulması, onu düz yazıya yaklaştırır. Oysa, şiir, hiçbir şekilde bir öykü ya da romanla benzer ögeler taşımamalıdır. Ahmet Haşim, başta O Belde ve Bir Yaz Gecesi Hatırası olmak üzere neredeyse tüm şiirlerinde imgesel bir dil kullanmıştır. Stephen Mallerme ve Charles Baudelaire, en çok etkilendiği Fransız şairler arasında yer alır.

Mısralarındaki terkipler de dikkati çekicidir. “Evtâr-ı hüzn ü ilham” tamlaması ile şâir, içindeki duyguları, hüzün ve ilhamı bir musiki aleti haline koyuyor (Sübjektif realiteyi objektif kılma). Akşam, bu manevi musiki aletini ihtizaz ettiriyor. Yukarıda bû-yı ruh terkibi ile şâir kadınla tabiat arasındaki kaynaşmayı anlatmıştı. Bu sonuncu ifadede kendisi ile tabiat arasındaki kaynaşmayı müzikal bir mahiyete sokuyor. Diye “bugünkü beşer”in kabalığını anlatıyor. Şâirin, kadının, tabiatın ve sanatın “bugünkü beşer” tarafından anlaşılmaması ve manasız görülmesi, romantikle tarafından çok işlenmiş bir konudur. Yüzyıl iktisadi hayatının yarattığı adî hırslarla dolu, paraya düşkün ve güzelliğe karşı hassas olmayan burjuvaziye bizim edebiyatımızda da birçok hücumlar vâki olmuştur.

Beled Suresi’nin nuzülü

O kadar ki, Baudelaire burada oturacakları odanın mobilyalarım ve penceresinden görecekleri manzarayı gözleriyle görüyormuş gibi tasvir eder. Ahmet Hâşim’de ise ileride görüleceği üzere “O Belde” yeryüzünde değil, tamamıyla hayalîdir. Bu sübjektiflik umumiyetle teessür verici bir ton arz ediyor. Deniz için kullanılan hasta sıfatı teessür halinin en şiddetli ânını gösterir. “O Belde”deki kadınların bûseleri giryendedir. Servet-i Fünun şâirleri gibi Hâşim için de hüzün ve teessür estetik bir kıymet taşır. Divan edebiyatında güzellik ile hüzün asla birleşmezdi. Güzelde bulunan en değerli taraf şuh oluştu. Edebiyatımızda güzellik ve hüznün birleşmesi, romantiklerin tesiri ile başlamış ve bugünkü nesle kadar gelmiştir. Genç nesil yeniden hüzünle güzelliği birbirinden ayırmış ve “yaşama neşesi” prensibi ile divan şâirlerinin hassasiyet tarzına doğru meyletmiştir. Haşim, şiirinde açık hiçbir benzetme yapmıyor. Anlatımında kullandığı en güçlü araçlar isim ve sıfat tamlamalarıdır.

Ahmet Haşim’in Gerçek Dünyadan Kaçışı: O Belde

İlk olarak 1909’da “Şiir ve Tefekkür Mecmuası”nda yayınlanan şiir, şairin “Göl Saatleri” kitabının “Serbest Müstezat Nazımları” bölümünde yer almaktadır. O Belde, şairin iç dünyasını ve şiir anlayışını en iyi yansıtan şiirlerinden biridir. O Belde, Ahmet Haşim’in diğer şiirleri gibi liriktir. Bu şiirde, şairin gözlemleri, izlenimleri ve düşüncelerinden ziyade duygularına yer verilmiştir. Bu web bettilt nedir, siz web sitesinde gezinirken deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bunlardan gerekli olarak sınıflandırılan çerezler, web sitesinin temel işlevlerinin çalışması için gerekli olduklarından tarayıcınızda saklanır. Ayrıca, bu web sitesini nasıl kullandığınızı analiz etmemize ve anlamamıza yardımcı olan üçüncü taraf çerezleri kullanıyoruz.

{

Sonuç

|}

Fecriati’nin temsilcilerinden olan Ahmet Haşim, topluluk dağıldığında başka bir topluluğa katılmamıştır. Sanatını ve sanat anlayışını bağımsız olarak sürdürmüştür. İlk şiiri “Hayal-i Aşkım“1901’de yayımlanmıştır. Türk edebiyatında “akşam şairi” olarak tanınır. Şiirlerinde olan doğa manzaraları diğer sembolizmden etkilenen şairler gibi “akşam, şafak, gece, mehtap, yıldızlar, ormanlar…” gibi hayal kurmaya müsait mekânlar ve durumlardır. Şiirlerinde çocukluk anıları, aşk ve tabiat başlıca temaları olmuştur. Ahmet Haşim, şiirin dilinin sözden ziyade musikiye daha yakın olduğunu ifade eder. Şiirleri dış dünyaya ait gözlemlerinin iç dünyasında bıraktığı etkileri ve izlenimleri yansıtır.

Belde kamburluk lomber kifoz olarak da tanımlanır. Lomber kifoz önemli duruş bozukluklarına ve vücudun öne eğilmesine neden olan ciddi bir sağlık problemidir. Sagittal denge denilen vücudun ön – arka yük dağılımının ileri derecede bozulması ve öne eğik duruş durumudur. Bu son derece ağrılı ve rahatsız edici bir tablodur. Lomber düzleşmenin bir sonraki aşamasıdır” dedi. Uzun süre hareketsiz kalmak birçok probleme kapı aralıyor. Dr. Murat Sili, hareketsiz bir yaşamın bel düzleşmesine neden olabileceğini söylüyor.

Sübjektif isimleri ekseriya çıplak bırakıyor. Parçası, şiirin ortalarında ve sonunda aynen iki kere tekrarlanıyor. Hâşim’in bu “mahkûmiyet duygusu”nu, mesut çocukluk anlarına bir daha dönmenin imkânsızlığı kâfi derecede izah etmekle beraber, buna sosyal şartların tesiri de ilave olunabilir. Bilindiği üzre Hâşim, babası ve annesi tarafından Arap idi. On, on bir yaşında İstanbul’a geldiği zaman Türkçe bilmiyordu, Türk muhiti içinde kendisini yabancı hissediyordu. Meşrutiyet’ten sonra birden gelişen milliyetçilik akımı karşısında Hâşim’deki bu yabancılık duygusu daha çok arttı. Verdiği dilekçeyle ilgili açıklamalarda bulunan H.A., Başkan Işıklı’nın yolsuzluk yaptığını öne sürdü. “Belde” diye çevirilen beledden maksat Mekke’dir.

Parnasyen, objektif varlığı kavramağa çalıştığı halde sembolist onu inkâr etmeğe, yıkmağa, kırmağa gayret eder. Bu kısımda şâir, dalmış olduğu hülyalar âleminden uyanarak tekrar hakiki dünyaya dönüyor ve yeniden kendisini “Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkûm” hissediyor. Bir sanatkârın eserlerinin bütünü hakkında salim bir hükme ancak bütün metinlerin ayrı ayrı incelenmesi suretiyle varılabilir. Fakat bütün metinleri incelemeden verilmiş olan hükümlerin isabetsizlik ve katiyetsizliği karşısında, bizi hakikate geç ve güç ulaştıran bu yolu tercih etmek daha dürüst bir harekettir. Martin Scorsese’nin filmlerinde kullanmaya bayıldığı Gimme Shelter adlı şarkının sözleri ve şarkının filmlere katkısı hakkında bir inceleme. Gündelik yaşantımızda gerek masa başı çalışma, gerekse spordan uzak bir hayat tarzı sebebiyle vücudumuzu yeterince hareket ettiremiyoruz. Buna alışan bünyede ise görülen birtakım hastalıklar mevcut. Hareketsizliğin insan yaşamında istenmeyen durumlara yol açtığını belirten Medicana Sivas Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Op. Ahmet Haşim’in gerçek dünyanın kötülüklerinden, bunalımlarından kurtulmak için yarattığı ütopya ve bu ütopyanın O Belde şiirine yansıması. Sezon fragmanı yayımlandı ve çıkış tarihi de belli oldu. Bel düzleşmesinde bir sonraki aşamanın kamburluk olduğunu belirten Sili, “Bu konuda, ‘Bel düzleşmesinin ileri aşaması nedir? Bel düzleşmesinde bir sonraki aşama kamburluktur.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *